METİM
KIRILMASI NEDİR?
A.Üç Boyutlu Metin:
Okuyucularımın çoğunun
üç boyutlu resimlere baktıklarını sanırım. Bu tür resimlerde yüzeydeki
desenlerin altında üç boyutlu birtakım şekiller görülür. İncelemesini
yaptığımız Fuzuli’nin Leyla ve Mecnun mesnevisinde de durum böyledir. Yüzeyde
macerası okunan Leyla ve Mecnun öyküsünün altında derinde şairin çocukluk;
gençlik veya olgunluk dönemlerine ait öz yaşamından ve iç dünyasından gelen
başka bir öykü bulunmaktadır. Mesnevide
iki öykü de birbirlerine koşut bir biçimde akıp gitmektedir.
B.Metin Kırılması:
Yüzeydeki metin bazı
noktalarda kırılır, böylece Derindeki metin veya En üstteki metin kendisini
gösterir. İlgili noktalarda oluşan bu duruma metin kırılması denir. Metin
kırılması, eseri çözümlemede, daha doğrusu Derindeki metini ve En üstteki
metini bulgulamada kullandığımız temel bir yöntemdir.
Metin kırılması
bilimsel bir temele dayanan sistematik bir yöntemdir. Amacı sanat eserinin
yapısında ve içeriğinde kendisini gösteren birtakım özellikleri ve nitelikleri
temel alarak bunlardan sanatçısının iç dünyasına ve öz yaşamına ulaşmaktır.
Metin kırılması
yöntemi ile sanatçının sadece öz yaşamına ilişkin bilgilere ulaşılmaz, aynı
zamanda yaşamının çeşitli dönemlerindeki iç dünyasına ait bulgular da elde
edilebilmektedir. Metin kırılması çok basit bir yöntem olmasına karşın bu
yöntemle çalışan bir incelemecinin ve araştırmacının onunla sanatçının iç
dünyasına ilişkin bulgularını değerlendirebilmesi için psikoloji ve özellikle ruhçözümle ilgili bilgilere sahip olmasını gerekli
kılmaktadır. Metin kırılması yönteminin bilimsel arkaplanını
psikoloji ve ruhçözüm bilimlerinin verileri
oluşturmaktadır. Kuşkusuz bununla metin kırılması yöntemi ile elde ettiğimiz
bütün bulguların anlaşılabilmesi için ilgili bilim dallarının verileriyle yorum
yapılması gerektiği anlaşılmamalıdır. İncelememizde de görüleceği üzere pek çok
bulgu, özellikle sanatçının öz yaşamı ile ilgili olanlar hiçbir yoruma tabi
olmaksızın metin kırılması yönteminin doğal bir sonucu olarak ortaya
çıkmışlardır.
Metin kırılması
yöntemi büyük sanatçıların öykü, tiyatro
metini, roman, dramatik şiir gibi temeli olaya dayanan edebi türlerine de uygulanabilir. Bu tür eserlerin
temelinde sanatçının öz yaşamını ve iç dünyasını içeren bir Derindeki
metinin ve En üstteki metinin veya bunlara ilişkin bölük pörçük de olsa bazı
bulguların tespit edileceği konusunda kimsenin bir kuşkusu olmasın. Metin
kırılmasının eser incelemelerinde
bilimsel temele dayanan bir
sistematik yöntem olması dolayısıyla
kısa zamanda yaygınlaşacağı ve gerek ülkemizde gerekse yurt dışında pek çok
edebi eserin sanatçısına ilişkin giz perdelerini açacağını umuyorum.
Metin kırılması
Yüzeydeki metinde karşılaştığımız şu noktalarda kendisini gösterir:
a.Gerçeklikle Çatışan
Olay ve Olgularda: Yüzeydeki metin, Leyla ile
Mecnun’un aşklarını olabildiğince gerçek yaşamın doğasına ve kurallarına uygun
olarak işlemektedir. Bu açıdan mesneviler Batı uygarlığının edebi ürünleri olan
öykü ve romanları andırır. Onlar gibi yaşanmamışsa bile yaşanabilecek
nitelikteki kimi olay ve olguları konu alırlar. Yalnız bu kural mesnevinin
bütünü için geçerli değildir. Zira mesnevilerde kimi olay ve olgular
gerçeklikle çatışır. İşte gerçeklikle çatışan bu kimi olay ve olgular metin
kırılmasının birer habercisidirler. Yüzeydeki metin ilgili olay ve olgu ile
gerçeklik bağlamından kopmuşsa da ilgili olay ve olgu ile Derindeki metinin
veya En üstteki metinin kendisini göstermesine izin vermiştir.
Yüzeydeki metindeki
kahramanlar gerçek yaşamdaki kişilerden farksız kabul edilmelidir. Bu açıdan
bir kahraman eserde bir tipi canlandırıyorsa davranışlarıyla o tipin bütün
karakteristik özelliklerini yansıtmalıdır. Tipin karakteristik özelliklerine
aykırı davranışlar gerçeklikle çatışır. Kahraman bir karakteri canlandırıyorsa
o zaman onun eserde çizdiği genel karakteristik portre ve kişilik özellikleri
dikkate alınır. Yüzeydeki metinde kahramanlardan birisinin bir veya birkaç
davranışıyla ruh sağlığı yerinde olan insanlara göre farklılık arz etmesi veya
ilgili kişinin sergilediği davranış veya davranış bozukluğu ile gerek kendi
yaşamında gerekse diğer insanlara göre farklı veya istisnai bir durum
oluşturması gerçeklikle çatışır. Bu gibi
durumlarda Yüzeydeki metinde gerçeklik
bağlamından kopmuş aykırı davranışın veya davranış bozukluğunun bilimsel
verilere uygun nedeni Derindeki metinde veya En üstteki metinde yer alır.
Gerçeklik kavramı
eserin dış dünyaya uyumluğu yanında kahramanları ve insan doğasını da
kapsamaktadır.
b.Toplumun Dinsel
Anlayışı ve Töresiyle Çatışan Olay ve Olgularda: Yüzeydeki metin,
içerisinde doğduğu toplumun dini olan İslam’ın ilkeleriyle yoğrulduğu gibi
İslam dinine de hizmet etmeyi amaçlar.
Yüzeydeki metinde
toplumun dinsel anlayışı ve töresiyle çatışan olay ve olgular, ilgili yerlerde
metin kırılmasının varlığına işaret ederler. Yüzeydeki metinde toplumun dinsel
anlayışı ve töresiyle çatışan olay ve olgu Derindeki metinde veya En üstteki
metinde genellikle kahramanlardan birisinin ruhsal bir gerçekliğine karşılık
gelir.
“Toplumun dinsel
anlayışı” olgusunun soyut bir kavram olarak değerlendirilmesine olanak yoktur.
Zira İslam dininin özünü kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim ve Hz.Muhammed’in(s.a.s) sünneti oluşturur. Bu açıdan Kuran-ı
Kerim’de ve hadis kitaplarında sözkonusu edilen her
şeyi “toplumun dinsel anlayışı” kavramı içerisinde değerlendirdiğimizi önceden
anımsatmış olalım.
c.Akıl ve Mantık Kurallarına Aykırı Olay ve Olgularda: Yüzeydeki metinde rastlanabilecek akıl ve mantık kurallarına
aykırı olay ve olgular, bir metin kırılmasının varlığının habercisidirler.
İlgili yerlerde Yüzeydeki metinde akıl
ve mantık kurallarına aykırı olan olay ve olgular Derindeki metinin veya En
üstteki metinin kendi tutarlı bağlamı içerisinde akıl ve mantık kurallarıyla
uyumlu bir biçime dönüşürler. Yüzeydeki metinde akıl ve mantık kurallarına
aykırı olay ve olgu, Derindeki metinde veya En üstteki metinde genellikle ruhsal
bir gerçekliğin temsilcisidir.
d.Yüzeydeki Metinin Yapısında Kendisini Gösteren Özgünlüklerde ve
İçeriğindeki Çelişkilerde: Yüzeydeki metinin yapısında
kendisini gösteren özgünlüklerin en başında sözkonusu
edilmesi gerekeni aynı kavram, olgu veya olayın aynı veya değişik sözcük ve
benzetmelerle yinelenmesidir. Birkaç beyit boyunca şairin aynı kavram, olgu
veya olayın etrafında aynı veya değişik sözcük ve benzetmelerle durması, adeta
Yüzeydeki metinin akıp giden yapısında bir girdaplaşmanın bulunduğuna, bunun
sonucu olarak da Derindeki metinin veya En üstteki metinin gün yüzüne çıktığına
işaret etmektedir. Eğer ilgili yerde aynı kavram, olgu veya olay farklı
sözcüklerle benzetme sanatının verdiği olanaklar içerisinde ifade edilmişse
benzetmelerin kesiştiği ortak anlam Derindeki metinde veya En üstteki metinde
genellikle kahramanın ruhsal kaygılarından birisine açıklık getirir. Aynı
sözcüklerin, özellikle kahraman adlarının birkaç beyit boyunca tekrar edilmesi
de benzer bir durum arz eder.
Şair Yüzeydeki metinde
bir anlatıcı olarak kişiler arasındaki duygusal tutumunda tarafsız davranmak
zorundadır. Şairin kahramanlara ilişkin
duygusal ve coşkusal tavrında gösterdiği âni değişimleri, ifrat ve tefrit
derecesindeki yargıları Yüzeydeki metinin yapısında oluşan özgün bir durum
olarak dikkati çeker ve bir metin kırılmasına neden olur.
Yüzeydeki metinde
kahramanlardan birisinin sevdiğinin adını söyleyip onun kendisi olduğunu veya onunla özdeşleştiğini belirtmesi özgün
bir durum olarak dikkati çeker ve bir metin kırılmasının varlığına işaret eder.
Bu gibi durumlarda Derindeki metinde veya En üstteki metinde rol değişimleri
olur.
Metin, içerik yönüyle
organik bir bütündür. Yüzeydeki metinin anlam dünyasında karşı karşıya kalınan
bir çelişki, ilgili yerlerin en az birisinde metin kılmasının gerçekleştiğine
ve Derindeki metinin veya En üstteki metinin
kendisini gösterdiğine işaret eder.