Metin
Kırılması Yöntemine İlişkin Sıkça Sorulan Sorular
ve Onların Yanıtları:
Metin
Kırılması Yönteminin Amacı Nedir, Bunu Kısaca
Açıklar mısınız?
Metin kırılması yönteminin amacı, büyük
bir sanat eseri üzerinde kendisine özgü bir yolla sanatçının öz
yaşamının ve iç dünyasının sergilendiği Derindeki
metin ile En üstteki metini bulup ortaya çıkarmaktır. Bu kendisine
özgü yöntem çok basit bir temele dayanır: Hakikati yadsıma noktalarını incelemek.
Sanatçı eserinde ilgili noktalarda bir film karesinde olduğu biçimde
öz yaşamını ve iç dünyasını işlemektedir.
Bizim tek işimiz bu film karelerini birleştirip eserin Yüzeydeki
metinin altında bir Derindeki metin ve En üstteki metin gerçeğini bir
başka esermiş gibi ortaya çıkarmaktır.
Metin Kırılması
Her Edebi Eserde Sözkonusu Olabilir mi?
Hayır, metin kırılması
sadece nitelikli eserlerde sözkonusudur. Daha
doğrusu büyük sanatçıların varoluşsal kaygılarla
yazdıkları büyük eserlerinde bulunabilmektedir. Bununla birlikte
sıradan bir sanatçının pek çok eserinden birkaçında
bir iki noktada da olsa yer alabilmektedir.
Bazen
birkaç noktada görülen metin kırılması tüm eserin Derindeki
metin ve En üstteki metin boyutlarına ışık tutabilmektedir.
Metin Kırılması
Yöntemi Sadece Mesnevilere mi Uygulanabilir?
Metin kırılması yöntemi
büyük sanatçıların öykü, tiyatro metini, roman, dramatik
şiir gibi edebi türlerine de uygulanabilir. Bu tür
eserlerin temelinde sanatçının öz yaşamını ve iç
dünyasını içeren bir Derindeki metinin ve En üstteki metinin veya
bunlara ilişkin bölük pörçük de olsa bazı bulguların tespit
edileceği konusunda kimsenin bir kuşkusu olmasın. Metin
kırılmasının eser incelemelerinde bilimsel temele
dayanan bir sistematik yöntem olması dolayısıyla
kısa zamanda yaygınlaşacağını ve gerek ülkemizde
gerekse yurt dışında pek çok edebi eserin sanatçısına
ilişkin giz perdelerini açacağını umuyorum.
Metin Kırılması
Psikoloji ve Ruhçözümlemesine Bağlı Bir
Eleştirel Yöntem midir?
Metin
kırılması yöntemi kısmen psikoloji ve ruhçözümlemesine
bağlıdır, kısmen de bağımsızdır. Ruhçözümlemesine ve psikolojiye bağlı olan
kısmı metin kırılması sonucu ortaya çıkan
sanatçının iç dünyası ile ilgili bulgulardır. Bunlar ruhçözümlemesinin ve psikolojinin verileri ile
açıklanmadıkça okuyucu tarafından anlaşılmayacak
kapalılıktadırlar. Yani ruhçözüm ve
psikoloji bilgileri salt sanatçının iç dünyası ile ilgili
bulguları değerlendirmek için kullanılmaktadır. Oysa metin
kırılması sonucu sadece sanatçının iç dünyasına
ilişkin bulgular elde edilmemektedir. Derindeki metin veya En üstteki
metinde bir de sanatçının öz yaşamı ile ilgili
olayları, olguları işlenmektedir. Metin kırılması
sonucu ortaya çıkan sanatçının öz yaşamı ile ilgili
bulgular için ruhçözümün ve psikolojinin verilerine
gerek duyulmamaktadır. Çünkü metin kırılmasının
sonucu ortaya çıkan sanatçının öz yaşamı ile ilgili
bulgular, genellikle bir film karesi kadar açık ve gerçek bir durum arz
etmektedir.
Sanatçının
İç dünyası ile İlgili Olguları Niçin Sadece Freudun Ruhçözümlemesi Verileri ile Açıklama Gereği
Duydunuz?
Aslında
sadece Freuda bağlı kalmadım. Ama nedense Freudun eserleri
dışındakileri dipnotta ve kaynakçada göstereme gereği
duymadım. Ben metin kırılması yönteminin ruhçözümün ve psikolojinin gölgesinde kalmasını
istemiyorum. Bağımsızlığını kazanmasına
çabalıyorum. Elimde olanak olsa hiçbir psikolog ve ruhçözümcünün
adını bile anmayacağım. Ama Freudun düşünceleri bana
o kadar ters geliyor ki üzerime bulaşır kaygısıyla olacak
dipnotta ve kaynakçada onun adını veriyorum. İşin
gerçeği benim derdim Freudun veya başka bir psikologun veya ruhçözüm bilim adamının düşünceleri
değildir. Ben doğan bebeğe bir kıyafet bulmaya
çalışıyorum. Kimin uygun gelirse onunkini giydiriyorum. Bu
konuda o kadar irade dışı çalışıyorum ki
çoğu zaman Freudun düşünceleri uygun düştüğünde buna önce
ben kendim karşı çıkıyorum. Çünkü dinsizliği kendisine
din olarak seçmiş Freudu hiç sevmiyorum. Ama, Hikmet (Bilgi),
Müslümanın yitik malıdır, nerede bulursa onu alır (Hz.Muhammed[s.a.s.]).
Metin
Kırılması Yöntemi Size mi, Yoksa Batılı Bir Bilim
Adamına mı Ait Bir Buluştur?
Metin
kırılması yöntemi bana ait bir buluştur. Bir
Batılı bilim adamından daha zeki veya akıllı
olduğum için bu buluş bana nasip olmuş değildir. Zeka veya
akıl konusunda hiçbir iddiam yoktur. Zekamın orta derecenin üzerinde
olduğunu sanmıyorum. Bunu alçak gönüllüğümden değil, tüm
içtenliğimle söylüyorum.
Ben
metin kırılması yöntemini inancıma borçluyum. Metin
kırılması yönteminin altında yatan düşünsel temeli
burada ana sayfada ayrı bir konu başlığı altında
vermiş bulunmaktayım. Bu buluşun Batılı bir bilim
adamına nasip olamamasının nedeni de budur: Evrene tevhit gözlüğü
ile bakamayan bir kişinin metin kırılması yönteminin
altındaki düşünsel temele ulaşamayacağını
sanıyorum. Belki de bu nedenden ötürü Batılı bir bilim
adamı bu buluşa benden önce imza atamadı.
Üzüldüğüm
nokta az çok okumuş veya genellikle üniversitede belli bir kariyerde olan
insanların içlerindeki aşağılık kompleksleridir:
Onlara göre, bizler hiçbir şey bulamayız. Her şey
bulunmuştur zaten. Hele buluş denilen kavram ancak Batılılılara özgüdür. Biz onların
buluşlarıyla yetinmek durumundayız. Bir şey bulduğunu
sanan insanların yeri akıl hastaneleridir.
Metin
Kırılması Yöntemini Berna Moranın
Edebiyat Kuramları ve Eleştiri Adlı Eserindeki
Sınıflandırmada Nereye Koyardınız?
Bilindiği
üzere Berna Moran Edebiyat Kuramları ve
Eleştiri adlı eserinde eleştiri türlerini bir sanat
olayında rol oynayan dört öğe çerçevesinde sınıflandırmıştır:
sanatçı, eser, okur, toplum.
Metin
kırılması yöntemi, bunlardan eser öğesinde yer alan Yapısalcılık ile
büyük benzerlik gösterir. Metin kırılması yöntemi
yapısalcılık eleştiri kuramları gibi eserin
yapısında kendisini gösteren birtakım noktalardan, ki biz bu
noktalara metin kırılması adını vermekteyiz, hareketle
esere yaklaşır. Metin kırılması, yapısalcı
eleştiri kuramları gibi nesnel bir tavırla ve yöntemle eseri
inceler. Yapısalcı eleştiri kuramları eserin
yapısında kendisini gösteren birtakım özelliklerden hareketle
eserin yapısını çözümlemeye çalışırlar. Metin
kırılması yöntemi ise yine yapısalcı eleştiri
kuramları gibi eserin yapısında kendisini gösteren birtakım
özelliklerden hareketle yola çıkar, ama oradan
sanatçının iç dünyasına ve öz yaşamına
ulaşır. Yani yapısalcı eleştiri kuramları eserden
eserin yapısına ulaşırken metin kırılması
yöntemi eserden eserin yapısına, oradan da sanatçıya ulaşmaktadır.
Bu bakımdan metin kırılması yöntemi sadece eser ekseninde
değerlendirilebilecek bir eleştiri yöntemi değildir. Sanatçı öğesi
açısından da değerlendirilmesi gereken nesnel bir eleştiri yöntemi olarak dikkati çekmektedir.
Metin
Kırılması Yöntemi ile Üç Boyutlu Metine
Ulaştığınızı mı İddia Ediyorsunuz?
Evet,
metin kırılması yöntemi ile üç boyutlu bir metine
ulaşmaktayız. Okuyucularımın çoğunun üç boyutlu
resimlere baktıklarını sanırım. Bu tür resimlerde
yüzeydeki desenlerin altında üç boyutlu birtakım şekiller
görülür. İncelemesini yaptığımız Fuzulinin Leyla ve
Mecnun mesnevisinde de durum böyledir. Yüzeyde macerası okunan Leyla ve
Mecnun öyküsünün altında derinde şairin çocukluk; gençlik veya
olgunluk dönemlerine ait öz yaşamından ve iç dünyasından gelen
başka bir öykü bulunmaktadır. Mesnevide iki öykü de
birbirlerine koşut bir biçimde akıp gitmektedir.
Metin Kırılması
Yöntemi Niçin Nitelikli Okuyucuya Hitap Etmektedir?
Metin
kırılması yönteminin bilincinde olan bir okuyucu, Yüzeydeki
metinin dokusunda yer alan Derindeki metin ile En üstteki metini
bulmaya ve okumaya çalışır. Bu ona büyük bir ufuk ve
bakış açısı kazandırır.
Bir eseri okuma amacı kişiden
kişiye değişir. Kimi okuyucu eserde kendisini arar. Duygu,
düşünce, hayal, gözlemlerinin yansımasını eserde bulmak
ister. Bu tür eserleri okumaktan hoşlanır. Kimisi de meraklı bir
gezintiye çıkmak için okur. Amacı hoşça vakit geçirmektir.
Nitelikli bir okuyucu ise eserle sanatçısını tanımak için
ilişkiye girer. Amacı kendi varoluşunu başka bir insanla
temasa geçerek geliştirmektir,
zenginleştirmektir; yani kendisini aşmaktır. O sadece sanat
eserine bu gözle bakmaz, evrene de bu tarz bir bakış
açısına sahiptir.
Bir mümin nasıl evrenin olay, olgu ve
varlıklarına bakıp bunlarda Allahın(c.c.) güzel isim ve
sıfatlarının tecellilerini hayranlıkla seyretmekteyse
nitelikli bir okuyucu da büyük bir sanatçının eseri
karşısında metin kırılmasının
olduğu noktalarda sanatçının bilinçdışı bir
biçimde kendi iç dünyasının ve öz yaşamının gizlerini
ifade edişini büyük bir şaşkınlıkla okumaktadır.
Müminin evrene bu çeşit bakış açısı ile nitelikli bir
okuyucunun esere bakış açısı birbiriyle koşuttur.
Metin kırılması yöntemine önem
veren nitelikli bir okuyucunun evrenin olay, olgu ve
varlıklarına tevhit anlayışı yönünde
bakması, doğal bir eğilim ve süreçtir.
Tevhit anlayışı bir
insanı kendi nefsinin bencil ve çıkarcı vasıflarından
kurtarıp onu Allah(c.c.) rızası ve toplum yararı için
eyleme ve çalışmaya sevk eden nitelikli biri konumuna getirir.
Metin
Kırılması Neden Sistematik Bir Eleştiri ve İnceleme Yöntemidir?
Metin kırılması yöntemi eserin
bütününü organik bir yapı olarak kabul eder. Öyle ki sanatçının
bir sözcüğü bile tesadüf eseri olarak söylemediği, ilgili
sözcüğün eserin bütününde ve anlam dünyasında önemli bir rol
oynadığı gerçeğinden hareket eder.
Metin kırılmasının
oluştuğuna işaret eden bir özellik eserde
rastlanıldığında hiçbir istisna tanımadan
sanatçının öz yaşamı ve iç dünyası ile ilgili bir
gerçekliğe ışık tutar.
Metin
Kırılması Yönteminin İncelemeci, Araştırmacı
ve Eleştirmene Sonsuzda Bir Hata Yapma Hakkını Bile
Tanımadığını mı İddia Ediyorsunuz?
Eserin Derindeki metin ve En üstteki metini
çeşitli film karelerinin uyumlu bir biçimde biraraya
gelmesi ile oluşur. Bu açıdan metin kırılması yöntemi
eserin bütününü dikkate aldığından ve eserin bütünlüğüne
uyarlandığından bu yöntemle çalışan incelemeciye,
araştırmacıya ve eleştirmene sonsuzda bir hata yapma
hakkını bile tanımamaktadır. Örneğin metin
kırılması yöntemini uygulayan birisi eserin bir yerinde
sanatçının iç dünyası ile ilgili bir bulguyu psikoloji ve ruhçözüm bilimlerinin verileri ile çözümleyemediği
zaman Derindeki metinin uyumlu bir biçimde akıp giden film karesi ilgili
noktada kopacaktır. Dahası sanatçının öz yaşamı
ile ilgili bulgular metin kırılmasının doğal sonucu
olarak yoruma ihtiyaç duyulmayacak bir açıklıkla ortaya
çıktıklarına göre bu filmin devamı bu noktalarda en küçük
bir yanlışı ve yanılma payını bile kabul
etmemektedir. Tüm bunlar metin kırılmasının üst derecede
bir bilimsel yöntem, daha doğrusu yüzde yüz doğruluk, güvenirlik,
genellik ölçütlerine sahip bir araştırma, inceleme ve eleştiri
yöntemi olduğunu kanıtlamaktadır.
Derindeki Metin
Nedir?
Metin kırılması sonucu
sanatçının iç dünyasına ve öz yaşamına ilişkin
bulgulara ulaştığımızı belirtmiştik. Bunlar
adeta bir filmin kareleri gibi biraraya
geldiğinde sanatçının geçmişindeki bir dönemini
canlandırmaktadırlar. Bu ilgili dönem genellikle ilk çocukluk veya
ergenlik yıllarına karşılık gelmektedir.
Sanatçının yaşamının bu dönemlerinde aşamadığı,
takıldığı duygusal sorunlar eserin yüzeydeki metinin
altında ayrı bir hüviyette, yani başka bir metin olarak ortaya
çıkmaktadır. Biz buna Derindeki metin adını verdik.
En Üstteki
Metin Nedir?
Derindeki metini nasıl metin
kırılması yöntemiyle bulgularsak, En üstteki metine de aynı
yöntemle ulaşırız. Derindeki metin sanatçının öz
yaşamını ve iç dünyasını konu alır, En üstteki
metinin konusu da aynıdır. Derindeki metinde sanatçı
çocukluğunu veya ergenlik yıllarını işler, En üstteki
metinde ise gençlik veya olgunluk çağında veya ilgili eseri kaleme
almadan az önceki bir geçmişte yaşadığı bir olay veya
olguyu konu alır.
Her sanatçı meydana getireceği sanat
eseri için yakın zamandaki yaşamından gelecek bir
kıvılcıma muhtaçtır. En üstteki metin bu
kıvılcımı temsil eder. En üstteki metin ilgili eserin
oluşumunda temel bir işleve sahiptir, yani eserin ruhu ve
kalbidir. Derindeki metinde işlenen tüm konular adeta kılcal
damarlarla En üstteki metine bağlıdır. Derindeki metinin
oluşum nedeni de En üstteki metinde aranmalıdır.
Sanatçı
Derindeki Metini veya En Üstteki Metini Bilinçli Olarak mı Yoksa Bilinçsiz
Olarak mı Eserin Bünyesinde Oluşturmaktadır?
Sanatçı eserinin Yüzeydeki metinini
kurarken Derindeki metinin veya En üstteki metinin farkında değildir.
Derindeki metin ile En üstteki metini bilinçdışı olarak eserinin
dokusuna yerleştirmektedir.
Derindeki metinde veya En üstteki metinde
işlenen malzeme ile sanatçı bilinçli bir biçimde
karşılaşmış olsaydı, ilgili eseri yazacak psikolojik
gücü ve güdüyü yitirirdi. Zira her insan iç dünyasına ve öz
yaşamına ilişkin bilgileri doğal olarak
başkalarından saklar. Bunları ortaya sermemek için büyük bir
direnç gösterir. Biz buna sakınma güdüsü adını verebiliriz.
Metin kırılması olan noktalarda
sanatçı öz yaşamına ve iç dünyasına ilişkin bilgileri
okuyucudan sakınmakta ama aynı yerlerde eseri yazmasına neden
olan varoluşsal güdülerin de etkisi altında kalmaktadır. Yani
sakınma güdüsü ile varoluşsal güdüler sanatçının ruhsal
dünyasında bir uzlaşmaya vararak metin kırılması olan
noktaları oluşturmaktadır. Ama tüm bunlar sanatçının
ruhsal dünyasında bilinçdışı bir biçimde meydana
gelmektedir. Kuşkusuz sanatçı eserini yazdıktan sonra ruhsal
dünyasında sağlığı adına olumlu bir gelişme
olarak duyumsadığı bir boşalma ve rahatlama duygusu
da yaşayacaktır. Bunu da yazdığı esere
bağlamaması için hiçbir neden yoktur. Ama sanatçı metin
kırılması yönteminden habersizse bunun gerçek nedenini hiçbir
zaman anlayamayacaktır.
Metin
Kırılması Yönteminin Geleceği ile İlgili
Düşünceleriniz Nelerdir?
Metin
kırılması yönteminin gerek ülkemizde gerekse yurt
dışında yaygınlaşacağı ve özgün bir eser
inceleme, araştırma ve eleştiri yöntemi olarak benimseneceği
konusunda kimsenin bir kuşkusu olmasın. Metin
kırılmasının eser incelemelerinde bilimsel temele
dayanan bir sistematik yöntem olması dolayısıyla
gerek ülkemizde gerekse yurt dışında pek çok edebi eserin
sanatçısına ilişkin giz perdelerini açacağını
umuyorum. Şimdilik bu yöntemle yapılacak eser incelemelerini
sabırsızlıkla beklediğimi belirteyim. Tabii en büyük umudum
metin kırılması yönteminin üniversitede öğretim
programına alınmasıdır. Kim bilir bu yöntem belki de
kısa zamanda lise ders programlarına kadar girebilir.
Metin kırılması yöntemi ile
araştırma, inceleme ve eleştiri yapacak birisinin psikoloji ve
özellikle ruhçözüm bilimlerinde donanımlı
olması gerekmektedir. Bu da ayrı bir eğitim ve uzmanlık
işidir. Tüm bunlar bir araştırma, inceleme ve eleştiri
yöntemini öğrenmek ve uygulamak için katlanacak güçlükler olarak
değer mi? Ben değeceğine inanıyorum.
Fuzuli, Leyla
ve Mecnun Mesnevisinde Kendi İç Dünyasını ve Öz
Yaşamını mı İşlemiştir?
Evet,
Fuzuli Leyla ve Mecnun Mesnevisinde kendi öz yaşamını ve iç
dünyasını işlemiştir. Derindeki metinde üç ila on yaş
arası çocukluğunu, En üstteki metinde ise bu eseri yazmadan önce
başından geçen bir aşk macerasını konu
edinmiştir. Her iki metin de neden sonuç ilişkisiyle birbirine
bağlıdır. Bu bilgiler edebiyat tarihi açısından da
büyük bir önem taşır.
Hazırladığım eseri okuyan
okuyucu, Yüzeydeki metinde Leyla ve Mecnunun serüvenini takip ederken
Derindeki metin ve En üstteki metinde şairin öz yaşamı ve iç
dünyası ile ilgili bilgilerle karşılaşmaktadır.
Kitabınızı
Niçin Bir Yayınevine Verip de Türkiye Genelinde
Dağıtımının Yapılıp
Tanınmasını ve Bilinmesini Sağlamadınız?
Her
yazarın gönlünden geçen de budur. Ama gelin görün ki yayınevi benim
sözlerime bakıp da kitap basmıyor. İnceletiyor. İnceleyen
insanların da çoğunlukla birtakım önyargıları
oluyor, bunlarla bana karşı koymaya çalışıyorlar veya
bazıları yeni düşünceler karşısında benden yana
taraf alma inisiyatifini kullanarak riske girmek istemiyorlar. Daha
doğrusu benim branşımda bu tür talihsizliklere daha çok
rastlanıyor. Bunlardan çok çektiğim için eserim de benimle aynı
kaderi yaşıyor. Bir de yazarın ilk eserini hiçbir yayınevi
gözü kapalı olarak elbette basmaz. Her neyse ben de bu yüzden kitabımı
sınırlı olanaklarıma karşın kendim bastırdım
ve burada insanlara duyurmaya çalışmaktayım.
Metin Kırılması Yöntemini Başka
Eserlere Uyguladınız mı, Bunlarda Nasıl Bir Sonuçla
Karşılaştınız?
Metin kırılması yöntemini zihnimde
çağdaş ve eski edebiyattaki pek çok esere uyguladım. Her birisinde
de olumlu bir sonuçla karşılaştım. Eserlerde metin
kırılması olarak tespit edilen noktalarda hiçbir istisnayla
karşılaşmadan Derindeki metin ve En üstteki metinde
sanatçının öz yaşamı ve iç dünyası ile ilgili
bulgulara ulaştım.
İnsanın Düşünceleri Çok Çabuk Değişir.
Kitabınız Yayımlandığından Beri Aradan Geçen
Zamanla Bulgularınızda ve Değerlendirmelerinizde Bir
Yanılma ve Yanlışlık Fark Ettiniz mi?
Kitabım yayımlanalı altı ayı
aşkın bir süre geçti. Bu süreçte kuramımı zihnimde
başka eserlere de uygulama olanağı buldum.
Yayımlanmış eserimdeki hiçbir bulguyu ve değerlendirmeyi
değiştirme gereği de duymadım. Duyacağımı da
sanmıyorum. Bunun nedeni bu konuda kör bir inanca sahip olmam
değildir. Metin kırılması yöntemi tıpkı pozitif
bilimlerde olduğu gibi nesnellik ilkesine
dayanmaktadır. Eserimde yazım ve anlatım kusurları
dışında herhangi bir değiştirilecek husus görmedim.
Metin Kırılması Yönteminin
Hayata Bakış Açımızda ve İnsanları
Tanımamızda Ne Gibi Yararları Vardır?
Bu
soruyu henüz kimse bana sormadı. Ama yakın çevremden Metin
kırılması bir hayat felsefesi midir? Metin
kırılması ile bir felsefi ekol mü kuruyorsunuz? türünde daha
geniş boyutlarda değerlendirilebilecek sorular aldım. Bu tür
sorular da metin kırılmasının bir eleştiri ve eser
inceleme yöntemi olmasının yanında benim onun hayata taşan
ve karışan yönüne değinmeme neden olmuştur.
Metin kırılması yönteminin insan
ilişkilerinde önemli bir gerçekliğe hizmet edebileceğini
düşünmekteyim.
Bana arkadaşını söyle senin kim olduğunu
söyleyeyim. diye bir atasözümüz vardır. Ben bu atasözünü biraz
değiştirerek şöyle bir iddiada bulunuyorum: Bana
yalanlarını söyle senin kim olduğunu söyleyeyim. Sanatçı
metin kırılması olan noktalarda nasıl öz
yaşamını ve iç dünyasını gizlemekteyse kişinin
söylediği yalanlar da aslında onun iç dünyasına ait komplekslere
ve öz yaşamı ile ilgili bilgilere işaret etmektedir. Bu
açıdan insan ilişkilerinde karşılaşılan yalanlar,
her ne kadar hoşlanılmayan ve olumsuz etkileri olan şeylerse de
aslında bunlardan olumlu yönden yararlanılabilir. Yalanlar
hoşgörü ve anlayışla karşılanarak daha
yapıcı insan ilişkilerinin kurulmasına zemin
hazırlayan bir malzeme oluşturabilir.
Amacımız yalana meşruluk ve haklılık
değeri katmak değildir. İnsanı ve insanlığı
bundan kurtarmaktır. Çünkü yalandan yaralanılabileceği
konusundaki iddiamız, insanları yalandan uzaklaştırmak
önemli bir işlevi de sağlayacaktır. İç dünyasını
ve öz yaşamını başkalarından saklama yönünde güçlü bir
eğilimin kıskacında olan insanoğlu, eğer metin
kırılması ile ilgili saptadığımız bu
gerçeğin bilincinde ise yalan konuşmamak için elinden geleni
yapacaktır.
Metin kırılması bir eleştiri ve eser
inceleme yöntemi olmanın yanında onun eğitsel ve felsefi bir
derinliği ve boyutu da bulunmaktadır. Bu açıdan metin
kırılmasını entelektüel bir uğraşı olarak da
görmek mümkündür.